HABERLER
Ana Sayfa / Haberler / İskender Pala ile Kahve Molası: “Sonbahar ve Hüzün” Söyleşisi Gerçekleşti
2 Kasım 2019, Cumartesi
İskender Pala ile Kahve Molası: “Sonbahar ve Hüzün” Söyleşisi Gerçekleşti
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu Başkanvekili Uşaklı yazar Prof. Dr. İskender Pala’nın moderatörlüğünde, Uşak Valisi Funda Kocabıyık, Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın ve Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Savaş, Kahve Molası: “Sonbahar ve Hüzün” konulu söyleşide hemşerileriyle buluştu. 
Atatürk Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe il protokolü ve çok sayıda vatandaş katıldı. Uşak Kent Orkestrası’nın müzik dinletileri eşliğinde başlayan program, daha sonra bir kahve sohbeti havasında devam etti. Konuşmacıların sohbetinin yanı sıra seyircilerin de interaktif şekilde sohbete katıldığı programda, Prof. Dr. Pala konuşmasına, davetini kırmayıp söyleşiye katılmayı kabul eden konuklarına teşekkürle başladı.
Yahya Kemal’in Ruhu Şad Olsun
Pala, mevsimlerin insanların üzerinde büyük etkisi olduğunu belirterek, sonbaharda konuşulacak en güzel konunun hüzün olduğunun altını çizdi. Sonbahar mevsiminin 23 Eylül’de başladığını hatırlatan Prof. Dr. Pala, “Bugün ise 1 Kasım. Yahya Kemal Beyatlı aramızdan rahmetle ayrılalı, tam 61 yıl olmuş. Şiirleriyle hala yaşıyor. O bizlere, “Sessiz Gemi” şiiriyle, gidişini anlatmış. Ölüm, insanı çeşitli zamanlarda, çeşitli yerlerde yakalayabilir ama sonbahar deyince, yaprak dökümü bizlere ölümü hatırlatır. Bunun için Yahya Kemal’in ruhu şad olsun. O 61 yıl önce bugün aramızdan ayrılmış olsa da, medeniyetin sembolü olarak ilanihaye yaşayacaktır” ifadelerini kullandı.  
Yahya Kemal’in kitaplarını hatırlamak ve gelecek nesillere aktarmak adına çocuklara en az bir tanesini okutmak gerektiğinin atını çizen Pala, “Çünkü 11 adet düzyazı, 4 adet de şiir kitabı vardır. Yahya Kemal’i okumadan, bu ülkenin çocuğu olmak, bu millete ait olmak biraz eksik kalır. Bunlardan herhangi birini çocuklarımıza okutalım” diye konuştu. 
Kocabıyık: Sanatla Ruhlarımızı Dinlendirmemiz Gerekiyor
Vali Kocabıyık ise yaptığı konuşmada böyle bir programa katılmaktan son derece mutluluk duyduğunu kaydederek, “Vatandaşlarımızla buluşmamıza vesile olan böyle güzel bir programı hazırladığınız için teşekkür etmek istiyorum. Yoğun çalışmalarımız arasında bir fırsat bulup sohbetle, şiirle, müzikle dinlenme fırsatı bulduk. Zaman zaman sanatla ruhlarımızı dinlendirmek gerekiyor. Uzun bir aradan sonra tekrar başlayan Kahve Molası, sizler ve kıymetli konuklarımızla şehrimizin kültür ve sanat hayatına güzel katkılar sağlayacaktır. Programın hazırlanmasında emeği geçen başta kıymetli hocamız Prof. Dr. İskender Pala’ya, Belediye Başkanımız Mehmet Çakın’a, Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Savaş'a, değerli müzisyenlerimize, varlıklarıyla güzel bir sonbahar akşamı yaşamamızı vesile olan tüm konuklarımıza teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.  
Bahar ve Yaz Aylarının Muhasebesi Sonbahar 
Başkan Çakın konuşmasında, sonbahar aylarının kendisine de hüznü çağrıştırdığını aktararak, “Sonbahar denilince, iç dünyamızda mutlu geçen bahar ve yaz aylarının muhasebesini yapıyoruz. Bu sayede de yeni mevsimlere, yeni dönemlere nasıl daha aktif başlayabileceğimizin ve nasıl daha iyi bir insan olabileceğimizin hesabını yapacağımız bir dönem olarak görüyorum. Tabii bir de hüzün deyince aklıma bir de yalnızlık geliyor. Sonbahar hüznü hatırlattığı gibi, paylaşmanın ve sevmenin de ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor” diye konuştu. 
Hüzün Herkes İçin Vardır
Sonbaharın hüzünlerin yanı sıra güzelliklerin de mevsimi olduğuna dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Savaş ise, “Özellikle sonbahar aylarında İstanbul’dan Ankara’ya doğru giderken tünelin yerine dağın tepesinden gitmeyi tercih ederseniz, sonbaharın sunduğu doğal güzelliklerin eşsiz olduğunu görme şansınız olur. Hüzün herkes için vardır. Zengin için vardır, fakir için vardır, çocuk için vardır, yaşlı için vardır. Hüzün zaten insan için vardır, peygamberler için de vardır. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in, peygamberliğinin onuncu yılı; hüzün yılıdır O’nun için. O yılda eşini kaybetmiştir, en sevdiği oğlu Kasım’ı kaybetmiştir, Ebu Talib’i kaybetmiştir ve “Ey dağ! Benim başıma gelenler senin başına gelseydi, dayanamaz yıkılırdın” diyerek hüznünü ifade etmiştir. Bu gibi zor dönemlerde insanlar ellerini kaldırdığında, gözlerinden bir şeyler akıyorsa; belki o hüzün, insanlarda yeni bir deşarj olma anlamını ifade ediyor” dedi. 
Savaş: Nedense Bazı Duygularımızı Kaybettik 
Rektör Savaş, bu pencereden bakıldığında hüznün, insan hayatında çok önemli bir yeri olduğunu belirterek, “Ama nedense biz bazı şeyleri kaybettik. Duygularımızı kaybettik, sevmeyi kaybettik. Siz sevmedikçe iman etmiş olmazsınız, iman etmedikçe cennete gitmiş olmazsınız.” ifadelerini kullandı. Konuşmasının sonunda Necip Fazıl Kısakürek’in Zindandan Mehmed’e Mektup adlı şiirinden bir dörtlük okuyan Rektör Savaş, hayatı boyunca kendisini en çok etkileyen hikayelerden biri olan Çanakkale Şehidi Kınalı Ali’nin mektubunun hikâyesini anlattı. 
Etkinlik Prof. Dr. İskender Pala’nın Karun ve Anarşist adlı kitabının programa katılan seyircilere dağıtılmasıyla sona erdi.