Uşak Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk Sanatları Bölümü tarafından “Geleneksel Türk Resminde Güncel Yaklaşımlar” konulu çevrimiçi konferans gerçekleştirildi.
Moderatörlüğünü Öğr. Gör. Senay Şeyranlı’nın üstlendiği konferansa konuşmacı olarak Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ruhi Konak katıldı.
Yoğun ilgi gören konferansta Uşak Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şebnem Ruhsar Temir Gökçeli, Doç. Dr. Ruhi Konak’ı ağırlamaktan dolayı mutluluk duyduğunu belirterek teşekkürlerini sundu.
Konak, “Sanat bir yaşam biçimidir”
Doç. Dr. Konak konuşmasında Türk resim sanatının güncel durumunu ele alarak, minyatür denen resim sanatının öncelikle doğru anlaşılması için Türk resim sanatı olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirtti. Minyatürün tanımlanırken sadece kitap sanatı olduğu hususundaki yorumun doğru olmadığını, kitap sanatlarının minyatürün bir şubesi olabileceğini çünkü kâğıttan taşa, çiniden halıya her alanda kendini gösteren güncel bir sanat olduğunu söyledi. Doç. Dr. Konak “Minyatür öyle tanımlanıyor ki geçmişi temsil ettiği düşüncesiyle güncel bir sanat olmadığı düşünülüyor oysa minyatür sanatı, yerel anlamıyla ve milli anlamıyla baktığımızda geçmişi temsil etmez mutlak bir yapısı vardır, temsil ettiği dil ya da anlaşıldığı dil geçmişte de anlaşılıp şimdide anlaşılıyorsa bu onun güncel bir sanat olduğunu gösterir. Minyatürün Geleneksel Türk Sanatları çatısı altında farklı bir yeri vardır. Minyatür sanatına baktığımız da içinde tezhip, hat, halı, çini ve ebruyu barındıran bir yapısı var. Diğer taraftan minyatür sanatçısını biraz daha özgür kılan bir alandır. Hatta sanatçısını, kendisini geliştirmeye iten bir yapısı olduğundan dolayı diğer sanatlardan daha farklı bir yapıya sahiptir.”dedi.
Günümüz minyatür sanatçılarına da değinen Doç. Dr. Konak, “Güncel ortam içinde bir şeyler üretmeye çalışan kişiler de var klasiği yaşatmaya çalışanlar da var. Biraz akademik bakıp özgün ama günümüzden bir sentez oluşturmaya çalışan sanatçılar var. Minyatürü bilen sanatçılar, minyatürün biçim ilkelerini, minyatürün bir felsefesinin olduğunu ve tasarımda bu felsefenin önemini ve minyatürdeki her hareketin her adımın bir mantığı olduğunu bilerek çalışır. Diğeri ise röprodüksiyon yapmasalar da biçimi sadece kalıp olarak algılıyorlar.”şeklinde konuştu.
Modern sanatın diliyle minyatür sanatına ilişkin eser oluşturmak konusuna da değinen Konak, konuşmasında şunları belirtti: “Minyatür sanatı dediğimiz sanata geleneksel Türk resmi diyoruz bundan kastımız, Türklerin geçmişten günümüze kadar gelmiş olan bilgi birikimi ve konuşma dili. Modern minyatür denen bir minyatür sanatı olabilir mi? Bana göre olmaz. Çağdaş minyatür yapılabilir. Yani güncel konular işlenebilir, günümüzün yaşantısı, kıyafetleri ve yaşam içerikleri minyatüre aktarılıp günümüzde de yapılabilir.”“
Konferans, Doç. Dr. Konak’ın “Boş Özne Dolu Nesne” isimli kitabının konusuna ve içeriğine değinmesi ve soruları cevaplamasının ardından sona erdi.