Japonya Yurtdışı İnşaat Şirketleri Derneği Türkiye Genel Sekreteri, Yüksek Mimar ve Yüksek İnşaat Mühendisi Yoshinori Moriwaki, Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezinin davetiyle geldiği Uşak Üniversitesinde katılımcılara depremi, depremin etkilerinden korunma yollarını, Türkiye ve Japonya arasındaki afet hazırlıkları bakımından farklılıkları anlattı.

‘Japonya ve Türkiye Arasındaki Deprem Felaketlerini Önleme Farklılıkları’ konulu seminerde konuşan Moriwaki, Türkiye’nin de Japonya gibi 1’inci derecede deprem bölgesinde yer aldığını ve deprem zararlarının en aza indirilmesine yönelik toplumsal bilinci artırmayı hedefleyen çalışmaların önemine vurgu yaptı.

Recep Tayyip Erdoğan Kongre ve Kültür Merkezinde akademisyenlere ve öğrencilere seslenen Yoshinori Moriwaki, “Türkiye'nin 81 ilinin 55'i, 1'inci derece deprem bölgelerinde bulunuyor ve bu konuda çok ciddi önlemler alınmalı.” dedi. Türkiye´nin güvenli bina karnesinin zayıf olduğuna dikkat çeken Moriwaki, Türkiye'de 18 milyonu aşan bina stokunun yüzde 67'sini eski binaların oluşturduğunu, bunun için kentsel dönüşüm çalışmaları başlatıldığını, eski, tehlikeli binaların yerine yenilerin yapıldığını ancak bu çalışmalara hız verilmesi gerektiğini belirtti. Birinci derece deprem bölgesi olduğu halde bugüne kadar yapı denetimi yapılmayan yerlerdeki binaların yapı denetim şirketlerince denetlenmediğini ifade eden Moriwaki, bütün Türkiye´de yapı denetim uygulamasına ancak 2000 yılından itibaren geçilebildiğini kaydetti. Yoshinori Moriwaki, akademisyenlere, öğrencilere ve diğer katılımcılara deprem öncesi alınması gereken önlemleri ve deprem anında yapılması gerekenleri de anlattı.

Moriwaki, “Deprem bilinci oluşturmalıyız”

Türkiye ve Japonya’daki binalar arasında kalite ve sağlamlık açısından büyük farklar olduğunu ve Türkiye’de de aynı sağlamlıkta yapıların inşa edilebilmesi için çalışmalar yürüttüğünü belirten Moriwaki, “Türkiye için ne yapılması gerektiğini anlatmak ve faydalı olmak için buradayım. Depremin ne zaman geleceğini bilemeyiz ancak şu an olacakmış gibi hazırlıklı olmalıyız. Türkiye’de deprem, sadece gerçekleştiği zaman gündemde kalıyor. Bizim amacımız deprem bilinci kalıcı şekilde oluşturmak” diye konuştu.

Türkiye ile Japonya arasında deprem alanındaki işbirliği bağlarını daha da güçlendirmeyi kendine amaç edindiğini söyleyen Moriwaki, Uşak’ın depremselliği yüksek olan bölgelerin içerisinde yer aldığını, olası bir depremde birçok binanın ciddi zararlar göreceğini ifade etti. Türk insanının deprem anında yapması gerekenleri bilmediğini kaydeden Moriwaki, Japonlar’ın deprem anında beton perdelerin bulunduğu mutfak, banyo ve tuvaletlere kaçtığını ancak Türkiye’deki binalarda insanların kaçacak yerleri olmadığına dikkat çekti. Evlerde bir deprem planının hazırlanması gerektiğine işaret eden Moriwaki, "Yaşam üçgeni oluşturmayı unutmamalısınız. Aile bireyleriyle acil durum planı yapılmalıdır. Evin içindeki eşyalar güvenli bir biçimde yerleştirilmelidir." dedi.

Deprem Anında Yapılması Gerekenler

Depremden koruyacak 5 önemli davranışı anlatan Moriwaki: "Depremi hissettiğimizde sağlam bir masa ya da yatağın yanına bedenimizi yaslayalım. Yakınımızda yastık, minder varsa bunlarla başımızı koruyalım. Sarsıntı hissedildiğinde giriş kapısı açılıp acil çıkış kapısına yönelelim. Kargaşada aceleyle dışarıya atlamamalıyız. Büyük sarsıntılar 1 dakika içinde gerileyeceği için çevremizdeki durumdan emin olup aceleyle dışarıya atlamadan, sakince hareket edelim. Depremin hızla yangın çıkarabileceği noktalarda önlem alalım. Kullanılmakta olan soba ve benzeri gazlı eşyaları hızla söndürelim. Gazlı eşyaların vanalarını kapatıp elektrikle çalışan aletleri prizden çekelim. Elektrik ana şalterini kapatalım. Elektrikle ekipmanlar devrilip kolay yanacak eşyalarla temas edip yangına yol açabilir. Ayrıca 1999 depreminden sonra deprem çantası gündeme geldi ama yıllar geçince unutuldu, birçok insanda hala yok, bunu unutmamak lazım. Depremler 2-3 sene önce Silivri'den başladı, Doğu Anadolu fay hattında Elazığ, Bingöl taraflarında da başladı. Genel olarak bakınca 6 plaka var, bu plakalardan Afrika ve Arap plakası kuzey tarafa basıyor, bu baskıdan sadece Kuzey Anadolu fay hattı kırılmıyor Ege'de de Marmara'da da kırıyor. Türkiye'de 30 senedir yaşıyorum, özellikle son 3 yıl hareketli. Her yerde küçük depremler olmaya başladı. Büyük depremin de gelebileceğini düşünüyorum. Onun için herkesin şimdiden hazır olması lazım.” şeklinde konuştu.

Gerçekleştirdiği sunumun içerisinde “Sıfır Bütçe ile Basit Afet Yönetimi” konusundan da bahseden Yoshinori Moriwaki’ye etkinlik sonunda Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Tahir Gönen tarafından üniversitemiz adına teşekkür belgesi takdim edildi.