Uşak Üniversitesi tarafından “Vefatının 700. Yılında Yunus Emre ve Türkçe Yılı” etkinlikleri kapsamında Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer İnce’nin katılımıyla, “Yunus Emre’nin Risaletü’n-Nushiyye adlı Eserinden Eğitsel Öğütler” adlı çevrimiçi konferans düzenlendi.
Moderatörlüğünü Dr. Öğretim Üyesi Emre Vadi Balcı’nın yaptığı konferans, Uşak Üniversitesi YouTube kanalından canlı yayınlandı.
Rektör Savaş: “Yunus Emre Kültürümüzün en önemli değerlerinden biridir.”
Konferansa katılan Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş, Yunus Emre’nin kültürümüzün en önemli değerlerinden biri olduğuna dikkat çekti. Öğrencilerine her zaman yaptığınız işleri aşkla, sevgiyle yapın dediğini söyleyen Savaş, “Öğrencilerime tavsiyelerde bulunurken hep şunu söylüyorum; ‘Yunus Emre risalesini yazarken öylesine, nasılsa kimse okumaz diye yazmamıştır. Mimar Sinan eserlerini yaparken nasılsa benden sonra yıkılır dememiştir. Mevlana semah yaparken, semah bitse de eve gitsem dememiştir. Hepsinin bir aşkı, bir özlemi vardı. Bu aşkları onları değerli yaptı. Dolayısıyla yaptığımız işlere aşkımızı, sevgimizi katarsak, kısacık ömrümüze büyük şeyler sığdırmak nasip olur. Bu nedenle Yunus Emre gibi değerlerimizi iyi ve doğru anlamak, öğrenmek gerekir. Bugün her ne kadar yüz yüze olamasak dahi, Neşet Ertaş’ın da dediği gibi ‘gönülden gönüle bir yol var’. Doç. Dr. Ömer Dinçer hocamız bizlere faydalı bilgiler sunacak, kendisine katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum.” dedi.
Konferansta Doç. Dr. Ömer Dinçer, Yunus Emre’nin Risaletü’n-Nushiyye’nin giriş bölümünde insan hayatını ve kişiyi oluşturan temel kavram ve kısa tanıtımların arkasından yedi bölüm halinde ele aldığı ve destan denilen asıl bölümlere geçtiğini belirterek, bu bölümlerin sırasıyla; aklın tarifi, akıl ve ruh destanı, kibir destanı, öfke ve gazap destanı, sabır destanı, haset ve cimrilik destanı ile iftira ve gıybet destanı olduğunu anlattı.
Anadolu Büyükleri Her Şeyi Hakkıyla Gönülden Yaptı
Konuşmasında Doç. Dr. Ömer Dinçer, Mimar Sinan, Mevlana ve Yunus Emre gibi Anadolu büyüklerinin zamana karşı koyabilmelerinin sebebinin her şeyi hakkıyla gönülden yapmaları olduğu söyledi. Dinçer, Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli gibi şahsiyetlerin yaşadığı yüzyıl olan 13. Yüzyılın, Anadolu’nun Türkleşmesi ve Müslüman olması açısından önemli bir yüzyıl olduğunu aktardı.
Yunus Emre İnsanı Çok İyi Tanıyan Biridir
Yunus Emre’nin bir gönül insanı olduğunu ve insanı çok iyi tanıyan biri olarak şiirlerinde insanı ele aldığını ifade eden Dinçer, “Risaletü’n-Nushiyye” adlı eserindeki eğitsel öğütleri anlattı. Yunus Emre için ‘eğitilmiş, iyi ve erdemli’ insan olma sürecinin 40 yıl olduğunu söyleyen Doç. Dr. Dinçer, “Yunus Emre’ye göre insanın dört temel unsurdan aldığı ve özünde yansıttığı özellikler şunlardır: Birincisi Topraktır. Özellikleri sabır, güzel huy, tevekkül ve yüceliktir. İkincisi Su. İçinde temizlik, cömertlik, lütuf ve visal vardır. Üçüncüsü havadır, yalan, riya, sabırsızlık ve nefs içerir. Dördüncüsü ise ateştir ve şehvet, kibir, açgözlülük ile haset içerir. Yunus Emre’ye göre bu dört temel ögenin oluşturduğu insan bir canlı olarak; utanma, ahlak, üstünlük ve birlik özelliklerine sahiptir.” ifadelerini kullandı.
Konferans soruların cevaplanmasının ardından sona erdi.